Çifte Vergilendirme Nedir? Çifte Vergilendirme Önleme Anlaşmaları
8 Ekim 20247 DakikaMali İşlemler

Çifte Vergilendirme Nedir? Çifte Vergilendirme Önleme Anlaşmaları

Küreselleşen dünyada ticaretin ve yatırımların sınır tanımaması, beraberinde vergilendirme ile ilgili bazı sorunları da beraberinde getirir. Bunlar arasında çifte vergilendirme olarak adlandırılan durum da bulunur. Peki, çifte vergilendirme neden ortaya çıkar? Hangi türleri vardır? Ve bu sorunun çözümü için neler yapılabilir? İşte bu yazımızda çifte vergilendirmenin tüm yönlerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Çifte Vergilendirme Nedir?

Çifte vergilendirme, bir kazancın hem elde edildiği ülkede hem de geliri elde eden kişinin ikamet ettiği ülkede vergilendirilmesi durumudur. Bu durumda iki veya daha fazla devlet, mükellefe birden fazla vergi yüklemek isterler. Bu durum mükellefin adaletsiz bir şekilde vergiye tabi tutulmasına neden olabilir. İlaveten söz konusu durumun uluslararası kaynak dağılımı üzerinde de olumsuz etkileri olabilir. Ülkeler arasındaki vergilendirmede eşitlik bozulabilir, ihracatın etkinliği azalabilir. Bunlara ek olarak çifte vergilendirme rekabet gücünü olumsuz etkileyerek yatırımlarının doğru şekilde dağıtımına engel olabilir.

Her ülkenin kendine ait vergi kanunları bulunur. Bu kanunlar nedeniyle çifte vergilendirme sorunu ortaya çıkabilir. Ayrıca mükellefin tam olarak belirlenememesi durumunda da bu sorun ortaya çıkabilir. 

Çifte Vergilendirmenin Türleri Nelerdir?

Çifte vergilendirme, farklı durumlara ve bağlamlara göre doğabilir. Bu vergilendirmenin birden fazla türü vardır. 

  • Hukuki Çifte Vergilendirme: Bu tür çifte vergilendirme, mükellefin aynı vergi konusu üzerinden iki farklı hukuki otorite tarafından vergilendirilmesi durumudur. Örneğin, bir kişinin hem Türkiye’de hem de başka bir ülkede aynı gelir üzerinden vergi ödemesi gerekebilir.
  • İktisadi Çifte Vergilendirme: İktisadi çifte vergilendirme, aynı ekonomik kazancın farklı kişilere birden fazla devlet tarafından vergilendirilmesi durumudur. Örneğin, bir şirketin kazancı üzerinden vergi ödenmesi ve ardından bu kazancın hissedarlara dağıtılması durumunda, hissedarların da bu kazanç üzerinden vergi ödemesi gerekebilir.
  • Ulusal Çifte Vergilendirme: Bir ülke içinde farklı otoritelerin aynı kazanç üzerinden vergi almasında ulusal tür ortaya çıkar. Örneğin, merkezi hükümet ve yerel yönetimlerin aynı gelir üzerinden vergi talep edebilirler.
  • Uluslararası Çifte Vergilendirme: Uluslararası çifte vergilendirme, mükellefin aynı gelir üzerinden iki veya daha fazla ülkede vergiye tabi tutulmasıdır. Bu vergi borcu genellikle bir kişinin yaşadığı ülke dışında bir yerde gelir elde etmesi durumunda ortaya çıkar.

Farklı türler, çifte vergilendirme örnekleri olarak değerlendirilebilir. Söz konusu türlerin açıklamaları; çifte vergilendirmenin karmaşıklığını ve farklı durumlarda nasıl ele alınabileceğini gösterir. Söz konusu vergilendirme tiplerine göre kuruluşların veya kişilerin gelirlerinin hangi türde değerlendirildiğini öğrenmesi mümkündür.

Çifte Vergilendirme Hangi Durumlarda Karşımıza Çıkar?

Çifte vergilendirme birçok durumda ortaya çıkabilir. Bir kişinin ikamet ettiği ülke dışında gelir elde etmesi çifte vergilendirmeye neden olabilir. Farklı ülkelerde faaliyet gösteren çokuluslu şirketler de bu durumla karşılaşabilirler. Bu durumda her ülke kendi sınırlarındaki kazançlardan vergi talep edebilir. Bir kişinin birden fazla ülkede gayrimenkulü olduğunda da söz konusu durum ortaya çıkabilir. Bu durumda hem gayrimenkulün bulunduğu ülke hem de kişinin yaşadığı ülke gelir talep edebilir.

Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmalarında Gelir Unsurları Nelerdir?

Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında belirli gelir unsurları yer alır. Bu unsurlar, söz konusu anlaşmaların koruması altında olunan bir gelir grubunda olup olmadığınızı gösterir. İlgili gelir unsurlarını şu şekilde sıralamak mümkündür:

  • Gayrimenkul Varlıklardan Elde Edilen Gelirler: Bu gelirler, taşınmaz mallardan elde edilen kira gelirleri, satış kazançları gibi gelirleri kapsar.
  • Ticari Kazançlar: Şirketlerin ticari faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar bu kategoriye girer.
  • Uluslararası Taşımacılık Kazançları: Hava, deniz veya kara taşımacılığı yapan şirketlerin uluslararası faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerdir.
  • Temettü Gelirleri: Şirketlerin hissedarlarına dağıttıkları kar payları bu gelir unsuru altında değerlendirilir.
  • Faiz Gelirleri: Banka mevduatları, tahviller ve diğer borçlanma araçlarından elde edilen faiz gelirleri bu kategoriye girer.
  • Gayri Maddi Hak Bedelleri: Patent, marka, telif hakkı gibi gayri maddi varlıklardan elde edilen gelirlerdir.
  • Sermaye Değer Artış Kazançları: Menkul kıymetlerin veya diğer varlıkların satışından elde edilen değer artış kazançları bu unsura dâhildir.
  • Serbest Meslek Faaliyetlerinden Elde Edilen Gelirler: Avukat, doktor, mühendis gibi serbest meslek sahiplerinin elde ettikleri gelirlerdir.
  • Ücret Gelirleri: Çalışanların işverenlerinden aldıkları maaş ve ücretler bu kategoriye girer.
  • Şirket Yönetim Kurulu Üyelerinin Gelirleri: Şirketlerin yönetim kurulu üyelerinin aldıkları ücretlerdir.
  • Sanatçı ve Sporcu Gelirleri: Sanatçılar ve sporcuların performanslarından elde ettikleri gelirlerdir.
  • Özel Sektör Çalışanlarının Emekli Maaşları: Özel sektörde çalışanların emeklilik döneminde aldıkları maaşlar bu unsura dâhildir.
  • Kamu Çalışanlarının Ücret Gelirleri ve Emekli Maaşları: Kamu sektöründe çalışanların aldıkları maaşlar ve emekli maaşlarıdır.
  • Öğretmenler ve Öğrencilerin Elde Ettikleri Gelirler: Öğretmenlerin ve öğrencilerin eğitim faaliyetlerinden elde ettikleri gelirlerdir.
  • Diğer Gelirler: Yukarıda belirtilmeyen ancak anlaşmalar kapsamında değerlendirilen diğer gelir unsurlarıdır.

Bu gelir unsurları, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında detaylı bir şekilde ele alınır. Vergilendirme yetkisi, duruma göre mukim olunan ülkeye veya gelirin elde edildiği kaynak ülkeye bırakılır. Bu sayede mükelleflerin aynı gelir üzerinden iki kez vergi ödemesi engellenir ve uluslararası ticaret ile yatırım faaliyetleri teşvik edilir

Çifte Vergi Anlaşması Olan Ülkeler Hangileridir?

1 Eylül 2003 tarihinde Türkiye, çifte vergilendirme ülkeleri arasına girmiştir. Bu anlaşma sayesinde söz konusu vergi çakışması durumunun kolaylıkla ve kısa sürede çözülmesi mümkün hâle gelir. Çifte vergilendirme anlaşması olan ülkeler şunlardır: 

Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Bangladeş, Belarus, Belçika, Birleşik Arap Emirlikleri, Bulgaristan, Cezayir, Çek Cumhuriyeti, Çin Halk Cumhuriyeti, Danimarka, Endonezya, Estonya, Finlandiya, Fransa, Güney Kore, Hırvatistan, Hindistan, Hollanda, İngiltere, İran, İspanya, İsrail, İsveç, İtalya, Japonya, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, Kuveyt, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Makedonya, Malezya, Mısır, Moğolistan, Moldova, Norveç, Özbekistan, Pakistan, Polonya, Romanya, Rusya Federasyonu, Singapur, Slovakya, Slovenya, Sudan, Suudî Arabistan, Tacikistan, Tayland, Tunus, Türkmenistan, Ukrayna ve Ürdün’dür.

Çifte vergi anlaşması müzakereleri devam eden ülkeler ise Avusturya, Bahreyn, Etiyopya, Gürcistan, İrlanda, İsviçre, Küba, Lübnan, Nijerya, Portekiz, Suriye, Umman, Vietnam ve Yunanistan’dır. 

Türkiye’de Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları

Türkiye çifte vergilendirmeyle ilgili anlaşmaların geçerli olduğu bir ülkedir. Çifte vergilendirmeyi ve kaçakçılığı önlemek için üçüncü ülkelerle anlaşmalar yapar. Söz konusu anlaşmalarla gelirin elde edildiği devlette de mukim olduğu ülkede iki kere ödenme riskini ortadan kaldırmayı amaçlar. Türkiye, çifte vergilendirme önleme anlaşmalarıyla, başka devletlerde yatırım yapan veya buralara teknoloji götüren kişilerin ağır vergilere tabi tutulmasını engeller. Bu sayede Türkiye ile diğer ülkeler arasında ekonomik ve teknik işbirliği desteklenir, ekonomik ve ticari ilişkiler iyileştirilir. 

Anlaşmalarda çifte vergilendirme stopaj oranları başta olmak üzere birçok husus detaylı olarak belirtilir. GİB çifte vergilendirme konusunda daha detaylı bilgi almak için ziyaret edebileceğiniz resmi platformdur.

Mali Süreçlerinizi Jestiyon ile Kolayca Yönetin!

Jestiyon, şirket kuruluşu ve yönetiminde dijital çözümler sunarak tüm işlemleri hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirmenizi sağlar. e-Fatura, e-Arşiv, e-İmza ve mali mühür başta olmak üzere dijital süreçleri tamamlayarak, muhasebe ve finans danışmanlığı hizmetleriyle şirketinizin yanınızdadır. Jestiyon’un profesyonel ekibi, şirketinizin yerel ve küresel anlamda başarıya ulaşması için gerekli desteği sağlarken,mali süreçlerinizi güvenle yönetebilir ve işinize odaklanabilirsiniz.

BAŞKA NELER VAR

Siz neredeyseniz
Jestiyon yanınızda

mobil uygulamayı indir